Dun gece kitabim [Um ile degis-tokus kampanyamizdan :)] bitince evde kitap avina ciktim. Kardesimin kitapligini karistirirken "Birhan Keskin-Y'ol" geldi elime; arkalarda unutulmus, tozlu... En ufak bir cagrisim yapmadi, "herhalde Eso'lardan odunc(!) aldiklarimizdandir" dedim. Ilk sayfasini acmamla beraber takvimlerde yolculuk basladi. Eylul 2006 tarihli bana, benim dogum gunume ithafen yazilmis bir not ve Birhan Keskin'in Agri siirinden bir alinti: "Seni kirdigim yerden beni de kirdilar."
Ilk birkac dakika hala algilayamadim. Bir tur hissizlik turbulansina girmistim sanki. Evin icinde dolandim biraz, dusundum yurudum, biraz daha dusundum. Acaba gercekten de birini kirdigin yerden, tam da o yerden kiriliyor musun, diye dusundum. O gunleri dusundum, bugunu dusundum, kiriklari dusundum. Acaba gercekten de birini kirdigin yerden, tam da o yerden kiriliyor musun, diye dusundum. Bilemedim, bulamadim cevabi...
AGRI
O günden sonra kuracak güzel bir cümlem olmadı hiç
dünya için. Rüyalarım tüller ve silahlardan bu yana sisli.
Kıvrılıp giden dalgın bir yol, yolda eski bir taş,
Limanda bağlı bir tekne, yosunlu bir halat gibi durdum.
Uzağımda açık denizdi o yürüdü gitti.
Ben kıyıda ıssız bir ev, ince boğazda gıcırdayan tahta iskele,
iskelede bir lastik, az ilerde turuncu bir şamandıra,
İçimde kuzeyden bir hatıra aksiyle durgun suya vurdum.
Bir siyah beyaz kare içinde, hepsi hepsi bir hatıra işte
Bıraktın, unuttum, unutuldum.
Seni kırdığım yerden beni de kırdılar,
Ben hiçbir cümleyle ağlayamam artık seni.
Birhan Keskin
Nil Karaibrahimgil-Kırık
***
Hatta bkz. http://www.kirildim.com/
Balonlara saklanmis buyuk/kucuk tum kiriklari okumak icin tiklayiniz.
No comments:
Post a Comment