Thursday, September 25, 2014

Gune Surprizli Merhaba: FZ'den Paketim Gelmis :)


Gune Merhaba'ları sabah yazarım ama bu sefer anca fırsat bulabildim.

Bu sabah gune pek bir surprizli basladım. Canım dostum, adasım, onun deyimiyle "ahretlik"im Fatma Zehra benim dogumgunum icin ozel bir paket hazırlamıs. Acınca hangi birine daha cok sevinecegimi bilemedim :) Bir de mektup ve hediyelerin detaylı acıklaması :) 

***

*El emegim göz nurum uzerinde isminin bas harfleri olan bir anahtar desenli etamin çerçevesi ; ki anlamı yeni yasinda hep hayirli kaplar acilsin, seni üzen ne varsa geride kalsin, kilitle gitsin :) 
*İçindeki Süheyla karakterini kendisine benzettigim için Mustafa Kutlu'nun Yoksulluk İçimizde kitabi, ama hic içinde yoksulluk hissetmesin:) 
*Yeni yasinda karsisina "aynam"dediği insanlar ciksin diye bir minik ayna
*Yasadigi aci veren anilar bile dimağında tatlı bir his biraksin diye bitter çikolata :) 

iyi ki doğmuş AFD :)

***

Kim derdi ki bir google arastırması, bu kadar guzel bir dostlugun temellerini atacak... 
Hayatta hersey elde edilebilir ama mukemmel dost bulmak bir ayrıcalıktır. 
Hersey icin tekrar tekrar tesekkur ediyorum.


Guzel bir senenin basladıgını hissediyorum :) Hayırlısı olsun herkes icin...

Bu sarkı da benden ona gelsin. 
"Hayatımdaki en guzel gun, bugun" diyebilecegimiz daha nice gunlere ;)

American Authors-Best Day of My Life

Tuesday, September 23, 2014

Bir Kutunun Hikayesi: 23 Eylül


Üzerinde turuncu kurdele olan beyaz bir kutuyum ben. Daha evvel "yaşayan" bir kutu görmemiş olanlar, dikkat kesilsin. Çünkü size 5 günlük bir hikaye anlatacağım; hissettiklerimden, gördüklerimden, işittiklerimden, kurguladıklarımdan oluşan.

Asıl sahibim bir yolculuğa çıkacağı için, 5 gün sonra açılmak üzere yeni sahibime teslim edildim. Karanlık, yağmurlu fakat bir o kadar güneşli, pırıl pırıl bir Perşembe gününde... Aslına bakarsanız, hemen o gün açılabileceğim söylendi ama eminim yeni sahibim 5 günün dolmasını bekleyecektir. Beni eline aldığı ilk an farkettim ondaki sabrı. Belki de veriliş amaçlarımdan biri de ondaki sabır seviyesini ölçmekti. Sabırlı... Bunu not almalıyım.


Eski sahibim ile vedalaştıktan sonra, yeni evime doğru yola koyulduk. Şemsiyesi olmasına rağmen açmadı, galiba ıslanmayı seviyor. Islanmak değil de mevsim geçişlerini iliklerine kadar hissetmeyi seviyor mu demeliyim?! Onun sayesinde ben de nasibimi aldım yağmurdan ve farkettim ki Sonbahar geliyor. 

Sunday, September 21, 2014

Kitap Meydan Okuması 7 ~ Seni Güldüren Bir Kitap

Bugünün sorusunu hiç düşünmeden cevaplayabildim: başta "Ruhi Mücerret" ve okuduğum diğer tüm Murat Menteş kitapları.

Hani bir zamanlar cipslerin icinden tasolar cikardi, oynattikca yuzeydeki resim degisirdi... O sekil kapaga sahip bir kitaptan ne kadar ciddiyet beklenirse o kadar ciddi bir Murat Mentes kitabi, Ruhi Mucerret!
Basrollerde; 100 yasindaki Istiklal gazisi Ruhi Mucerret ile en yakin arkadasi, bir gozu mavi bir gozu kahverengi Civan Kazanova yer aliyor. Yardimci rollerde ise; Avni Vav, Nazli Hilal, Fujer Fuji, Timur Tumor, Masum Cici, Serpil Silahliperi, Bedri Dubara, Figen Negatif...vd :)


Kitabın tanıtım yazısı için şöyle buyrunuz: http://afede-hali.blogspot.com.tr/2013/06/ruhi-mucerret.html

Söyleşisine katılıp, kendisiyle bizzat tanışabilmiş ve de kitabını imzalatabilmiş biri olarak söyleyebilirim ki; bu devirde güldüren insanlara çok daha fazla kıymet vermek lazım. Ve de bolca gülmek/güldürmek lazım. Tavsiyedir efenim ;)


Saturday, September 20, 2014

Kitap Meydan Okuması 6 ~ Seni Mutsuz Eden Bir Kitap

Aslında ben ki "Tutunamayanlar"ı bile yıllar once okuyup, cok begenmis ve hatta bir cok kisiye de tavsiye etmisimdir. Ama bu kitap beni yıkmıstı! 

Bir muddet tutulmus, ne ilerleyebilmis ne de yeni kitaba gecebilmistim.

Begenmedigim anlamı cıkmasın, kitap gercekten cok guzel. Fakat gectigimiz yıl beni en mutsuz eden kitap; Yusuf Atılgan - Aylak Adam olmustu. Belki de cevremdeki "aylak adam"ların coklugundandır.

Oyle ki; bir kafede konsept cekimlerini bile hazırlamıs olmama ragmen, bloga tanıtım yazısını yazmaya elim varmamıstı.

Friday, September 19, 2014

Kitap Meydan Okuması 5 ~ Seni Mutlu Eden Bir Kitap





"Mutlu eden" denince, ilk cagrisim yapan kitap; 
Küçük Prens oldu.

Gecen yıl Kitap Kardesligi ile beraber Aralık ayında okumustuk. 

Mükemmel bir eser!

Karlı bir is gunu, serviste baslamıstım. 

Surada da bahsetmisim :)







Küçük Prens kesinlikle bir cocuk kitabı degil, ozellikle yetiskinlerin okuması/okutması lazım.


Butun buyukler bir zamanlar cocuktular. (Pek azi bunu hatirlayabilse de.)

Wednesday, September 17, 2014

Kitap Meydan Okuması 3 ~ En Sevdiğin Kitap Serisi

Son yıllarda seri kitaplar okumuyorum acıkcası. "1 yeni yazar-1 yeni kitap" [hatta mumkunse ilk kitabı] seklinde bir stratejiyle okumalarımı surduruyorum. 

Fakaaat, soz konusu "kitap serisi" ise adını anmamak olmaz! Gecmisin derinliklerine, ortaokul yıllarıma gidince İpek Ongun-Bir Genc Kızın Gizli Defteri serisinin beni bekledigini goruyorum :) Simdi komik gelse de o donem cok begenerek okudugum bir seriydi. Adeta pembe dizi izler gibi tum arkadaslar, kuzenler bu kitapları okur, birbirimize anlatırdık ballandıra ballandıra. Hatta dunki cevaplayamadıgım sorunun cevabı da bu olabilir aslında. 2 ~ Üç kere ya da daha çok okuduğum kitap.



Gunumuze donecek olursak... Yine 1. gunkü cevabım olan Mustafa Ulusoy'a donecegim. Bu seneme damgasını vuran 2 kitaptan soz etmek istiyorum. Insanın Temel Acıları Uclemesi'nin ilki Aynalar Koridorunda Ask, ikincisi ise Giderken Bana Birseyler Soyle. Ucuncusu yolda :) Ilkinden cokca bahsetmistim. Ama ikincisi o kadar etkili bir konu ki... Acıkcası kitabın tanıtımını yapacak kapasiteyi kendimde gorememistim.











Insanın Temel Acılarının ilki AŞK idi. Ikincisi de ayrılıklar. Takdir edersiniz ki ayrılıkların en acısı da ölümdür. Ve genel olarak bu duygudan cokca bahsetmek istemez insan. Kitap, tamamiyle bu kavram uzerine kuruluydu. Anlatım dili ve inandırıcılıgı oldukca yuksek. Serinin ilki gibi ikincisini de cok basarılı bulmustum. Gozlerimiz yolda, ucuncuyu bekliyoruz :)

Monday, September 15, 2014

Kitap Meydan Okuması 1 ~ Geçen Sene Okuduğum En iyi Kitap



30 gunluk meydan okuma baslıyor!

İlk maddeyi hic dusunmeden cevaplayabildim.

Geçen Sene Okuduğum En iyi Kitap:  Aynalar Koridorunda Ask

Tanıtımını surada yapmıstım. 

Kendisi aynı zamanda bir psikiyatrist olan Mustafa Ulusoy'un Insanın Temel Acıları serisinin ilki. 

Doktor Mavi, kendisine terapiye gelen insanlar aracılıgıyla, "ask"i irdeliyor. 
En sevdigim detay, kisilerin isimlerinin renkler olması ve karakterlerinin de bu renkler dogrultusunda cesitlenmesiydi.

Kitap; bu karakterlerin acilari, ruyalari, psikobiyografileri, terapi seanslari, analizler esliginde; renklerin hayatlarinin icice gecmesi seklinde kurgulanmis. Aslinda Ulusoy, okura bu renkler vasitasiyla "ucretsiz terapi" imkani sunuyor :)


"Benimkisi aynalar koridorunda bir askmis meger. Kendim ile yansimami birbirine karistirdigim ve yansimalarimin bagimlisi oldugum bir ask."
sh274

Altını cizmelere, tanıtmaya, paylasmaya, tavsiye etmeye doyamadıgım bir kitaptı. Kac kisiye hediye ettigimi hatırlamıyorum. Bendeki baskısını ise geri gelmemek uzere birine odunc vermistim. Kim bilir, belki de okumustur.

30 Günlük Kitap Meydan Okuması ~ 30-Day Book Challange


Ben Ölmeden'de gordugum guzel bir meydan okumayı duyurmak ve katılacagımı beyan etmek isterim. Cok eglenceli ve hafızayı tazeleyici duruyor. Kitap severleri bekleriz ;)

Meydan okumayı baslatan Zihnin Arka Sokakları sayfası icin tıklayınız.
Turkce acıklamaları icin tıklayınız.


Sunday, September 14, 2014

Gune [Pazara] Isyerinden Merhaba: Carpe Diem


Pazar sabahina isyerinden merhaba demek.
Ustelik, beraber calisacagin Hintli arkadasi 1 saat beklemek...

Neyse ki guzel kitaplar, guzel sarkilar var ;)

***

"Topla gül goncalarını toplayabiliyorken,
Zaman akıp gidiyor:
Aynı cicek sana bugun gulumserken,
Yarın solup gidiyor."

Ölü Ozanlar Dernegi, sh 24

***

"Ah ben! Ah hayat! Yinelenip duran soruların,
Ucsuz bucaksız vefasızlar silsilesinin,
Aptallarla dolu sehirlerin...
Ortasında ne faydası var, ah ben, ah hayat?

Cevap

Yasıyorsun iste -Hayat var, huviyet de oyle,
Zorlu oyun devam ediyor, belki sen de katılırsın bir dizeyle."

Ölü Ozanlar Dernegi, sh 37

***

Ve bir de guzel sarkı calmak lazım simdi. 
Son zamanlardaki favori sanatcımdan Candan'dan Hangi Ask Adil ki...

Candan Ercetin - Hangi Ask Adil ki

Wednesday, September 10, 2014

The Lunchbox~Dabba~Sefertası




Nefis bir Hint filmi ile daha karsinizdayim. 
Nefisligini isminden [dabba-sefertasi] ziyade konusunun naifliginden alan, simdiye kadar izledigim en ince ve sanatsal hint filmi. 

2013 yapimi filmde basrolleri Irrfan Khan, Nimrat Kaur ve Nawazuddin Siddiqui paylasmis.










Hikayemize gecmeden once Hindistan'da yaygin bir gelenek olan "Dabba" kulturunden bahsetmek istiyorum. Dabba yani sefertası, hanimlarin calisan esleri icin hazirladiklari ogle yemeklerinin her gun Dabbawalla [dabba tasiyan adam]'lar tarafindan alinip ofislere ve sonrasinda bos kaplarin tekrar evlere tasinmasi seklinde yillardir suregelen bir adet. Hicbir kayit olmaksizin tasinan yuzbinlerce tas, tamamiyle dabbawalla'ların onsezileri ve azmiyle her defasinda dogru adreslere ulastiriliyor. Bu sasilasi duzen sadece bir kez karismis ve iste bu noktada filmimize guzel bir malzeme olmus.

Gelelim filme... 

Tuesday, September 9, 2014

4 Yaşındaki Çocuğun Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi & SIMDI REKLAMLAR: Ben Olmeden


Bu video'ya Guven Turan'in blogu Ben Olmeden'de rastladim ve burada da yayinlamak istedim.

Kenya'da yasayan Nkaitole isimli bir cocugun olmeden once yapmak istedigi seyleri sormuslar ve hayallerini gerceklestirmisler. Sıf bu kısmı bile yeterince manidar, degil mi? Icimizde kocaman yaslara gelip, is guc sahibi olup, adam akilli hayal kuramayan insanlar var. Ozellikle bu bakımdan bu minigi takdir ettim. Benim fikrimce; hayalleri olan herkes cok zengindir, kosullardan ortamlardan bagimsiz...

Fakat madalyonun bir de acı yuzu var. Bu video fikrinin altinda yatan sebep, o bolgedeki cocuklarin buyuk cogunlugunun maalesef 5 yasina erisememeleri :(

Farkindalik edinmek adina cok guzel bir video. Izlemenizi ve dusunmenizi tavsiye ederim.



SIMDI REKLAMLAR: Ben Olmeden!



Hazir bahsi gecmisken biraz da Ben Olmeden'den bahsetmek istiyorum :)

Guven'in bloguna simdi net hatirlamasam da google aramalarim ya da baska takip ettigim bloglardaki paylasimlar sayesinde denk gelmistim. O gun bugundur de severek takip ediyorum yayinlarini.

Blog tanitiminda da bahsettigi gibi format ve anafikir cok orjinal. Listeler sayfasında goreceginiz uzere, kendisi kocaman bir hayal gucune ve bakis acisina sahip. Cogu kisinin market listesi bile hazirlamaya usendigi bir devirde, Guven hic usenmemis herseyi listelemis! Sahsen ben geziler ve filmler kategorilerinden sıkca faydalandigimi belirtmeliyim. 

Listesinde simdiye kadar gerceklestirdiklerini renkli, yapmayi planladiklariniysa gri olarak gorsellemis. Ne hos bir detay, degil mi? :) Dilerim; listenin hepsi en kisa zamanda renklensin, yenileri eklensin.

Monday, September 8, 2014

Takvimlerde Yolculuk: 8 Eylül


Bugun gunlerden 8 Eylul.

"Bir baslangic yapacaksan, eylülde olmali" demistim gecenlerde fz'ye. Ki; eylül benim icin baslangiclarin ayi olmustur hep.

6 yil once bugun, hala calismakta oldugum "ilk" isime baslamistim. Yepyeni hayallerle, umutlarla... Bazılari söndü, bazısı zaman aşımına ugradı, bazılarıysa yenilenerek güçlenerek yoluna devam ediyor. 

Cok tıkandıgım, daraldıgım vakitler olmustur bu 6 yil icinde. [teknik anlamda ya da tamamen psikolojik :)] Boyle zamanlarda derin nefes alip dinledigim bazi sarkilar var, cankurtaran mahiyetinde ;)

Bugun onlardan bir tanesini caliyorum. Muse soylesin, benim icin!

Muse - Starlight

Zaman cok cabuk geciyor. 
Muhim olan keyif alarak yasayabilmek, her saniyesinden. 
Yasadigini hissederek yasayabilmek...  
Kutlu olsun!

Monday, September 1, 2014

Gune Umutlu Merhaba: Eylül Geldi!


Bugun, gunlerden 1 Eylül.

Sabah pencereyi acip adeta aşırı sevgiden kuruttugum feslegenimin tekrardan yesermesine, aylar once ektigim tohumun ciceklenmesine sahit olmak gibi,

Aklimdakileri unutmak, yepyeni olana alismak gibi,

Mevsimin ilk ruzgarlarinin ferahligini icime doldurmak gibi,

Inandigini devam ettirmek, yanildigindan vazgecmek gibi,

Okumalara doyamadigim Gibi: Eylul Geldi'yi tekrar tekrar okumak, her defasinda yeni yerlere takilmak gibi,
"Uyanıp uyanıp yazılan sonra unutulan cümleler, kendisinden henüz kopulan bir romanın acısı üzerine inen serinlik selâmet gibi, bitmiş bir romanın üzerinden son kum taşı cilâsı gibi geçe geçe geldi. Vaz geçilmiş bir kaleme yeniden döndürür, şimdiye değin söylenmiş her şeyi bir kez de susturur gibi. Sonra söylemek ile susmak arasında kendi anlattığına insanın kendisi de şaşar gibi. Ne kadar da çok şey varmış anlatacak. Bütün unutulanları hatırlatacak, hatırlananları unutturacak gibi. Eylül geldi."
"En güzel hikâyeyi kendisine anlatacak bir Eylül kalmış gibi, en ağır hikâyeyi dinlemek Eylül'ün sırtına kalmış gibi. Çöl satın alıp vahalar bağışlayarak. Geldi. Büyü bozar, dil çözer gibi. Kırk yıllık isimlerin yepyeni bir müsemmasını aşikâr eder gibi. Bundan sonra hiç Eylül olmayacakmış ama bundan sonrası hep de Eylül'müş gibi."
En guzeli hayal etmek, en hayirlisini dilemek gibi,

Ve en sevdigim eylül sarkisini tekrar tekrar dinlemek gibi,

Eylül Geldi!

Beirut-Elephant Gun

Ne guzel demis Beirut, ne de guzel soylemis: "Let the seasons begin!"