Sen Hic Ates Bocegi Gordun mu?

Kac defa izledim, kac defa da buraya yazmaya niyetlendim bilmiyorum...

Her izleyisimde Türk Tiyatrosu'na olan inancim ve Demet Akbag'a [ve tabi Yilmaz Erdogan'a] olan hayranligim kat kat artti. Her defasinda yeni detaylar farkedip gulumsemelere gulumseme ekledim, daha once farkettiklerime daha fazla huzunlendim.

Sen Hic Ates Bocegi Gordun mu, ilk kez 1999'da sahne almis bir basyapit. Tiyatro tozunu hissederek izlemek nasip olmayanlar icin dvd kaydi da mevcut neyse ki. Bir haber spikerinin, 4 basamakli sayilari aklindan carpabilme ozelligine sahip, bakim evindeki ustun yetenekli Gulseren Hanim[Demet Akbag] ile roportaj yapmak istemesiyle basliyor olaylar. Fakat "lafi uzatma" potansiyeli taaa bebekligine dayanan bu hanim, aile albumlerini aciklamali olarak gostermek suretiyle roportajin sinirlarini genisletiyor :)

Bu genisletilmis roportaj icinde neler yok ki... Kitaplardan, belgesellerden ogrenildiginde bu kadar derinden ve kolay idrak edemeyecegimiz bir "Yakin Turkiye" panoramasi anlatiliyor. 50'ler, 60'lar, 70'ler, 80'ler hatta 90'lar, 2000'ler... Hepsi, bir konakta yasayan Gulseren ve gorusleri birbirinden farkli aile bireylerinin yasantilari uzerinden, Gulseren'in bakis acisindan yansitiliyor. Aslinda olaylar tum Turkiye'yi kapsiyor, fakat bu konak sakinleri uzerinde modellenmis. Oldukca samimi, zekice esprilerle suslenmis bir eser. Gondermeler dozunda ve ders verir mahiyette. Hani nasil derler; guldururken dusunduren, huzunlendiren turden...

Buyrunuz; en begendigim replikler:

-Anlamadim
-Kiymetini bil. anlasaydin yalnizlik cekerdin.

*
"Hani radyoda cok sevdigin bir sarkiya denk gelirsin de. tam sesini actiginda sarki biter ya. Oyle bi seydi iste..." [Doguda vazifedeyken sehit dusen, ilk ve tek aski]

*
Hanfendi, afedersiniz ama siz manyak misiniz?

*
Ne oluyor be! Boyle kapi calinir mi!? Herkes duyar, yakalarlar adami!

***

Ates boceklerinin varligina inananlardan, hatta onlara deger verenlerdenseniz; mutlaka izlemenizi, arsivlemenizi oneririm ;)

Bu da tadimlik olsun :)