Hava takvimlere inat edercesine ılık; malum Akdeniz! Gokteki dolunay refakatinde hizli adimlarla gecilen Yarenlik, arkamizdan seslenir gibi oldu: "Ne bu telas Allahaskina?!" Sevdigim bir sarkiya denk gelebilmek icin oldugunu ben de bilmiyordum o vakit.
"Kimse Bilmez"
Tarsus'un "eski evler" bolgesinde antik bir otel/kafe'nin lobisinde slayt gosterisi icin fotograflari duzenlerken geliverdi kulagima. Nasil da ozlemisim... Eski bir dost sesini ozlemek gibi bir ozlem, babamin tabiriyle burun kemigini sizlatir cinsten bir ozlem... Aldi goturdu beni bir yerlere. Subat'li gunleri, geceleri ne cok ozledigimi animsadim; ve tabi Mehmet Erdem'in sesini. En sevdigim bolumlerden klipler izledim. O gunlerde yazdigim bazi yazilari, gunlukleri actim okudum. Bir kez daha dogruladim ki hakikaten de "Kimse Bilmez"...
ŞUBAT | Kimse Bilmez (Klip)
***
Su yildizli gokler
Ne zaman basladi donmeye
Kimse bilmez
Kimse bilmez
No comments:
Post a Comment