Dersler hep vardir...
Karsimiza nerede, nasil cikacagi belli olmuyor bazen.
"Diziden ders mi cikar" demeyin, ben buluyorum biseyler :)
Bulup toplayip biriktiriyorum hafizamin bir kosesinde.
O koseden bir parca: "Labirentten Kurtulus"
-Ben ne yapıcam ya. Sıkıştım kaldım burada, yemin ediyorum. Hareket edemiyorum ya. Böyle aynı yerlerde dolaşıp duruyor gibiyim.
-Çünkü hep aynı yerde dönüp dolaşıyorsun… Çıkış yolunu bulamıyorsun, çünkü hep aklını kullanmaya çalışıyorsun. Ne görsen, ne duysan, ne hissetsen hep ona Leyla’yı katmaya çalışıyorsun. Ama bu mümkün değil evlat.
-E, nasıl yapcaz onu?
-Zor da olsa, Leyla’yı orada bırakacaksın. Evlat, kimse kimsenin yerine nefes alamaz. Çık, hayata karış!
-Çıkamıyom işte dede, çıkamıyom. Sıkıştım kaldım yemin ediyorum, hiç hareket edemiyorum ya.
-Mecnun, sen her zaman çıkış yolu buldun be evlat. Yine bulacaksın, yeter ki aklının duygularına engel olmasına izin verme. Unutma, seni Mecnun yapan, yaşadıklarındır.
-Off be dede ya! Mecnun olduk diye mutlu olmaya hiç mi hakkımız yok ya? Nası yapıcam ben bunları...
-Sen istemiyorsun ki mutlu olmak, mutluluktan kaçıyorsun köşe bucak. Saklanıyorsun ondan. Evladım, bak; ne hissediyorsan, hissediyorsun. Duygularından utanma sakın, hayatla arana koca koca duvarlar çekme. Yık geç, yık geç şu duvarları…
***
dipnot: Leyla ile Mecnun - 40.bolum
No comments:
Post a Comment