Ustelik otuz yil gecmis aradan, aradigim hala yerinde duruyor mudur? "Gelecegim" demedim. Bekliyor mudur?
sh11
Benim var olmam icin birbirine dogru akmis bu iki irmagin birlestigi yerde milyonlarca ihtimal arasinda mumkunlerden bir mumkunum sadece ben.
sh 14
Fotograf kartonunun uzerinde olu gibi donmus olan hayat, bir film karesinin "devam" tusuna basilmis gibi, kaldigi yerden devam etmeye basladi.
sh 27
Goruyorsunuz iste, eger bilmiyorsak bir anlami yok ne olup bittiginin. Biliyorsak her sey var.
sh 31
Her gun onlarca renk fark etmeden yasayip giden yuzlerce insanla karsilastigini dusundu Celil Hikmet, eger bir kadin bu griyi taniyorsa ve onu boyle tarif edebiliyorsa onunla evlenilebilirdi.
sh 79
Iran'in butun cayhaneleri gibi Gurcu'nun cayhanesi de iki hayat arasinda, zaman oldurenlerle zamani olmayanlarin yan yana cay yudumladigi bir gecis noktasi, sinir mintikasiydi.
sh 123
Ama kader diye bir sey vardi ve su lacivert haliyi oren el gibi belli ki dugum ustune dugum atiyordu.
sh 172
Yeryuzunde her sey iyi ile kotu arasindaki mucadeleden ibarettir. Insana dusen bu ikisi arasinda kendi safini secmektir.
sh 180
Col ile gok gibi buldular birbirlerini.
Aralarinda bir yagmur eksikti.
sh 182
Ya Rabbim, bambaska asklara, yataklara akan bu iki irmak nasil bir araya, nasil birlesti?
sh 191
Celil Hikmet, aklinda ozel bir isimdi gerci fakat Ismail'in gidecek olmasiyla Zehra'nin gozune batan fiilin acisi oyle derindi ki Celil Hikmet o aciya bir sonsoz gibi eklenmisti.
sh 195
Her seyin golge oldugunu bir kez fark edince, artik can acisa da acimasa da bir. O zaman bitmez zannettigin her turlu cile de biter. Hem oyle bir biter ki artik bitse de fark etmez bitmese de fark etmez.
sh 202
Oyle bir gunde gidiyorlardi ki gitmemek icin en uygun olani.
sh 289
Kimsenin akli basinda degildi ve simdi yasamak, sadece olmemeye calismaktan ibaret bir seydi. Oysa yasamaya calismak en buyuk yorgunluktu. Olumu beklemek bile yorgunluktu.
sh 306
Bu korluge sorgusuz sualsiz dusuverdi Piruz. Kendisine bir sey oldugunu, bir seyin ona isabet ettigini anladiginda uzerinden an bile gecmemisti. Ama sanki asirlardan beri hep oyleydi. askin sebebi yok zamani var. An geldi.
sh 335
Bilirim ki kader yazilmis, defteri durulmus kaldirilmis, murekkebi de kurumustur. Ama her an yaratma halinde olan da Sensin. Oyleyse Sen yazilmis kaderleri bile geri cevirirsin. Benim kaderim iste az once geldi, karsima dikildi. Cevirme benim kaderimi geri. Onu bana cok gorme.
sh 338
Asik, iki kasinin arasinda dunyanin butun dugumleri once baglanmis sonra acilmis, gormus gecirmis, kavrulmus yanmis, ancak ondan sonra ayakta kalmislar gibi futursuzca kendi alemine dalmis vakur bir adamdi.
sh 354
Bir nefret kalmisti ona bu kazadan geriye. O kadar buyuktu ki asktan geri kalan bosluk orayi ancak nefretin cussesi doldurabilirdi. Nefret, askla boy olcusebilecek yegane duyguydu ve ne kadar guzeldi. Nefret etmese, Settarhan oracikta olecekti ve nefreti de ancak ask yok edebilirdi.
sh 369-370
Olmekten korkmustu. Oyleyse hala bir yazgisi vardi, yoksa korkmazdi. Kaderi, kadersiz kaldigini zannettigi anda Settarhan'a kavi bir merhaba sunmustu. Uyandigi anda bu merhabaya mukabele ettigi gibi, Azerbaycan topraklarinda sadece kendisinin yasamadigini, hayattaki en onemli hadisenin de Taht-i Suleyman golunun basinda yasananlar olmadigini anladi. Gulumsedi.
sh 376
Hepsinin bir yarasi vardi ve her biri ayri yerden kanamisti.
sh 376
"Hic unutmayacagim" desem de o kadar coklar ki hangi birini unutmayacagim? Bunca "unutmayis"a hafizanin bile sinirlari kapali.
sh 402
Zehra bir bilsem, unutmak bu lisanda kac hecedir?
sh 403
Bir sey olmayacak. Cunku sen beni sevmiyorsun. Sevene kadar beklerim. Yeter ki beni bosluklarini doldurmaya kalkma ve bir baskasinin yerine koyma.
sh 432
Settarhan, sen ne kaybettin gecmisinde, bunu bilmiyorum. Ama unutma. Onu hic bulamayacaksin.
...
Hic bulamamaktan daha acisi var biliyor musun Settarhan? Her kapiyi calacaksin. Her defasinda buldum sanacaksin ama hic bulamayacaksin.
sh 436
Bir irmagin denize dokulme anindan daha muhtesem bir sey varsa o da iki irmagin birlesme ani ve iki buyuk irmak her cografyada ayni ihtisamla birlesiyor olamli.
sh 454
Hafiz, kederlenme. Ulu Tanri bir kapiyi acmadikca bir kapiyi kapamaz.
sh 473
Ne Settarhan Zehra'yi gordu o esnada ne de Zehra Settarhan'i. Hatirlamak ve tanimak kadar gormek de zamanin isiydi besbelli. Onun da dugumu kaderde kilitliydi.
sh 489
Niye'leri, cunku'leri fikretmekten vazgecti Buyuk Hanim. Her seyi bu kadar uzaktan gorunce caninin eskisi kadar acimadigini fark etti.
sh 496
Butun mumkunler arka arkaya dizile dizile, iki cift gozun karsilasmasina gelip dayanmis. Bir tek an. Milyonlarca ihtimal arasindaki tek mumkunun gerceklesmesi icin yasanmis bunlar. Tek mumkun, "O benim iste".
sh 507
Suyu boylesine tanimak icin demek boyle yanmak lazimdi.
sh 507
Bir tarafimiz hep kirik kalacak belki ama ihtimal bir kafiye tutturabiliriz. Butun yorgunluklarimizi yekdigerinde dinlendirebilir, birbirimize siginabilir, iki ayri irmagin delicesinde degil bir irmagin derininde akabiliriz. Yeniden diyebiliriz.
Sen oyle cagirmasan ben boyle gelmezdim.
Ben boyle cagirmasam sen oyle gelmezdin.
sh 508
***
No comments:
Post a Comment