Kinyas ve Kayra

Bu sene kitaplarla seruvenim daha yogun, daha ilginc, daha keyifli oldu.
Kendimce bir yol tutturdum: "1 yeni yazar-1 ilk kitap". Bu sayede bircok yazar ile ilk kitaplari araciligiyla tanismis oldum. Ekim ayinda Kitap Kardesligi'yle beraber Kinyas ve Kayra'yi okuduk. Hem kendi trendimi surdurmus oldum hem de zaten Hakan Gunday coktandir ilgimi cekiyordu.

Omnes Vulnerant Ultima Necat! -Hepsi yaralar, sonuncusu oldurur!-

"Kemerleri baglayin, basliyoruz!" gibisinden bir uyari girizgahi ile basliyor, 3 kitaptan ve 3 farkli ruh halinden olusuyor Kinyas ve Kayra.

Kinyas, Kayra ve Hayat

Daha ilk sayfadan itibaren gergin bir hava hakim...
Kinyas ve Kayra...
2 ilginc, iddiali(!) karakter. Her tur pislik var; adam oldurme, dolandiricilik, kacakcilik, uyusturucu...vs. Bu iki cocukluk arkadasi, hayatlarinin baharindayken; ailelerini, okullarini, hatta isimlerini, kimliklerini bile geride birakip kaciyorlar. Nereye mi? Varliklarini hem unutup, hem de unutturabilecekleri, sadece yasamis olmak zorunluluklarina binaen yasayabilecekleri, diger insani duygulari katiyen kullanmayacaklari bir yerlere...

Ilk kitap, bu iki karakterin sirali anlatimlarindan olusuyor. Cogunluk Afrika'da olmak uzere baslarindan gecenler, bulastiklari isler... Bu kismin en hosuma giden tarafi; iki farkli kalemden, iki farkli bakis acisindan ayni olaylari gozlemleyebilmek, yorum farkina sahit olabilmek. Fakat bu bolumdeki bazi sayfalar o kadar kanli, oyle siyah ve kirli ki; kendi kendime "ben neden bu kitabi okuyorum?" diye sordugumu hatirliyorum.

Kayra'nin Yolu

Ikinci kitap itibariyle iki kafadarin yollari ayriliyor. Kayra'nin Yolu kismi psikolojiyi ciddi anlamda zorluyor. Evden ilk kacislarindaki hedefleri dogrultusunda gitmeyi tercih ediyor Kayra. Yani "zihinsel olum" uzerine kurguluyor gelecek yasantisini. Bir insanin nasil bu kadar hissizlesebilecegi, bu ugurda harcadigi emekler insani saskinliga ugratirken; bir yandan da huzne boguyor. 

Hayat felsefesi olan "Hicbir sey yok!" ile sonlaniyor Kayra'nin yolu.

Kinyas'in Yolu

Ucuncu kitapta, ikinci kitaptaki soguk ve hissiz havanin acisi cikarilmis adeta. Kayra'nin Yolu kisminda buz kesen ruhum, Kinyas ile beraber duygusal turbulansa girdi. Bu bolumu okudugum cumartesi gecesini hic unutmuyorum. Kinyas'in Tolga'ya donusup 8 yil aradan sonra evlerinin zilini caldigi anda empati seviyem tavan yapti. Ben bu kismi arzu olarak degil de cogunlukla Tolga, biraz annesi, biraz da kizkardesi olarak okudum. Bir kitabi okurken, nasil bu kadar cok aglayabildigime ben bile sasirdim :) 

"Kayra, yolculugunun parcaladigi hayatini toplayip geri donmelisin. Cunku burada her sey var! Her sey var." ile bitiyor Kinyas'in Yolu, kader arkadasi Kayra'nin aksine...

***

Kimdir: HAKAN GUNDAY

29 Mayıs 1976’da Rodos’ta doğan yazar Hakan Günday ilköğretimini Brüksel’de tamamladı.

Ankara’da Tevfik Fikret Lisesi’ni bitirdi ve daha sonra Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransızca Mütercim Tercümanlık Bölümü’nde üniversite eğitimine başladı.

Ertesi yıl Universite Libre de Bruxelles’in Siyasal Bilimler bölümüne geçti. Sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’e girdi. İlk romanı Kinyas ve Kayra’yla (2000) edebiyat çevrelerinin ilgiyle izlediği ve kendi okur kitlesini yaratan bir yazar olan Günday’ın eserleri, Doğan Kitap tarafından yayımlanmaktadır.

Romanlari:
Kinyas ve Kayra (2000), Zargana (2002),  Piç (2003), Malafa (2005), Azil (2007), Ziyan (2009), Az (2011), Daha(2013).

Ayrıca Istanbul Dot’da tiyatro oyun yazarı olarak görev yapmaktadır. İlk oyunu olan Malafa 17. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında gösterime girmiştir (2010).

***

Hakan Gunday farkli, iddiali ve taninmaya deger bir yazar. Kinyas ve Kayra yahut diger kitaplari araciligiyla muhakkak tanismanizi oneririm. Bazi mecralarda "yeralti yazari" tabiriyle anilsa da kitaptaki ironi havasini, farkli psikolojik halleri derinlemesine yansitmasini cok begendim. 

Son olarak, kitapta gecen bir sarkiyla yazima son vermek istiyorum; ana tema mahiyetinde :)

Yasamaya Mecbursun-Bulutsuzluk Ozlemi