IETT'nin efsanevi ve de iddialı sloganıdır: "Biz İnsan Taşıyoruz".
Tam da bayram ertesinde nedense "İnsan Taşımacılığı" üzerine yazma isteği doğdu. Acaba neden ola ki?! [Spoiler: Bu yazı bol miktarda atar/gider/sinir/serzeniş içermektedir.]
Bayram demişken; gecikmeli de olsa herkese iyi bayramlar diliyorum. Umarım, mutlu huzurlu geçmiştir bayramınız.
Dönelim konumuza...
Bir yerlere giderken, gerçekten "insan" gibi taşındığınızı hissediyor musunuz?
Çoğu senaryo için cevap, maalesef hayır.
Kastım sadece şehir içi, özellikle büyük şehirlerdeki toplu taşıma değil. Acı da olsa, ona artık bir şekilde alışıldı. Nüfus yoğunluğu, bir yerlere yetişme telaşı vs. Bir şekilde göz yumuluyor. Fakat, dikkat çekmek istediğim nokta, şehirler arası ulaşım. Eski dönemlere kıyasla, hem günümüzdeki araçlar daha modern, hem seferler daha sık. Ama yine de eksik olan birşeyler yok mu?
Bayram arefesinde Bolu Dağındaki otobüs kazasını duymuşsunuzdur. Kim bilir kaç aile bayrama gözü yaşlı girdi. Sebeplerine bakılıyor. Ek seferler, uykusuz şoförler, yetişebilmek (sözüm ona insanları sevdiklerine yetiştirebilmek) için aşılan hız sınırları, bir başka otobüsü geçmek için girilen yarışlar..vs. Otobüsler ne kadar teknolojik olursa olsun; gerekli planlama yapılmadıktan sonra, ölen insanlara ve yakınlarına ne faydası oldu sizce?
Keza hava yollarına bakalım. Bolu Dağı örneğine kıyasla, kesinlikle daha avantajlı. Eskiye nazaran firmalar da arttı. Rekabet dolayısıyla bilet fiyatları daha makul. En azından, havada herşey süt liman olmalı, değil mi? Sizi düne [bayram tatilinin son gününe] götürmek istiyorum. Pek çok kişi gibi ben de rötar yapan bir uçağın sakini olarak, havalimanında epey vakit geçirmek durumunda kaldım. Güya, artık çok zenginleştik, rahatlıkla uçaklara binebiliyoruz. İnsanlar durmadan söyleniyorlar, telefonla birilerine dert yanıyorlar. Kulak misafiri oldum. Gecenin 12'sinde hala uçak beklerken, yarın sabah nasıl işe gideceklerini düşünüyorlar kara kara. Çocuklu ailelerin durumu daha vahim. Yaşlısı, hastası... Halbuki, bu insanlar daha saatler evvel güzel bir bayramı ve tatili geride bıraktı. Ailesini, eşini, dostunu görüp hasret giderdi. Daha evine, işine dönemeden bu kadar sinir harbine kapılacaklarsa neden tatil yaptılar?
Kusura bakmayın da hava/kara trafiğini hesaba katmadan fütursuzca seferler konulacağına, varsın biletler daha pahalı olsun. Daha az bir yerlere gidip/gelelim. Hem belki böylelikle görüşmelerin/buluşmaların da kıymeti artar, hem de daha az insanı kaybetmiş oluruz.
Aslında THY yi mümkün mertebe tercih etmeyin, ismiyle cisminin zıt olduğu dün açıklanmıştı.. Yanlış hatırlamıyorsam dünya üzerinde en çok rötar yapan firma THY ydi..
ReplyDeleteHava yolu diyoruz; ama havaalanında nedeni belli olmayan o uzun bekleyişler yüzünden her şey daha da karmaşıklaşıyor..
Havayolu yorumunuza katılıyorum. Ucuz ve hızlı ulaşım etiketiyle insanlar kandırılıyor. Halbuki nerdeyse karayoluna yakın miktar beklemelerle geçiyor. Thy muhabbetini bilmiyorum.
DeleteŞu insan faktörünü ortadan kaldırmak mümkün olsa, her şey düzelecek aslında. Kentlerdeki aksamalardan nasibimi gördüm. Bayramın iki günü de yarım saat otobüs bekledim ki normalde 5-10 dakikada gelen şey. Hayatı zorlaştırıyorlar :(
ReplyDeleteSonra da nerde o eski bayramlar deniyor. Gidemiyoruz ki akrabalara halbuki :)Belki de her yere yürüyün, daha sağlıklı olun'a yönlendiriyor sistem bizi :) Aslında sehirici mümkün olsa, her yere yürümek isterim.
DeleteTraji komik bir sloganmış bütün büyük şehirlerde insan değil et taşımacılığı yapıldığını biliyoruz.
ReplyDeleteAfedeee spoiler olarak gider sinir demişsin ayy kıyamam ben sana senin giderin bu kadar mı oluyor :) Ben de baya baya gider yapcan sanmıştım çok hafif bile konuşmuşsun halen daha 1900 'lülerin başındaki ulaşım sistemlerinin kullanıyoruz .Hava yollarının düşme nedenedi de tamamen vergiler ülkemizde bu yüzden pahalı avrupada insanlar 5-10 euro ya uçuyor bizimse onlara göre halen daha (indirilmiş ) vergiler uçuyor
Spoiler'da sinir geliyor dedim ama yazmaya başlayınca nedense filtreliyorum. Halbuki sinirden uyuyamadım bile :) Siz değerli okuyuculara kıyamıyorum sanırım. Buraya gelip de sinirlenmenizi istemem.
Deletedipnot: Normal hayatta da çok sakinimdir, Ama tepem attıysa, kaçacak delik arar etrafımdakiler :P
Hihihi öyleyse benim bloğa kimsecikler gelmesin ya sinir olurlar ya da melankolinin dibi hiç okuyucu açısınan düşünürek yazmıyorum sanıyorum :D
DeleteBen de hiç öyle değilimdir yaa her daim sinirli değişim de aniden parlayıveriyorum :))
Siz benim eski melankoli dönemlerime denk gelmediniz neyse ki :)
DeleteBlog yazmaya başladığım ilk zamanlar, kafamın içi hep dramdı, dolayısıyla öyle de yazardım. Sonra bir an geldi, yazık değil mi bana, belki de şu yıllar hayatımın en güzel yılları dedim bıraktım. İçimden geliyor bazen hüzün/dram türü yazmak, sonra düşünüyorum gülmek varken niye dertli yazıp, okurları da dertlendireyim, sonra da bir shakira açıyorum. Dram mram anında yok oluyor :D