The Lunchbox~Dabba~Sefertası

Nefis bir Hint filmi ile daha karsinizdayim. 

Nefisligini isminden [dabba-sefertasi] ziyade konusunun naifliginden alan, simdiye kadar izledigim en ince ve sanatsal hint filmi. 

2013 yapimi filmde basrolleri Irrfan Khan, Nimrat Kaur ve Nawazuddin Siddiqui paylasmis.

Hikayemize gecmeden once Hindistan'da yaygin bir gelenek olan "Dabba" kulturunden bahsetmek istiyorum. Dabba yani sefertası, hanimlarin calisan esleri icin hazirladiklari ogle yemeklerinin her gun Dabbawalla [dabba tasiyan adam]'lar tarafindan alinip ofislere ve sonrasinda bos kaplarin tekrar evlere tasinmasi seklinde yillardir suregelen bir adet. Hicbir kayit olmaksizin tasinan yuzbinlerce tas, tamamiyle dabbawalla'ların onsezileri ve azmiyle her defasinda dogru adreslere ulastiriliyor. Bu sasilasi duzen sadece bir kez karismis ve iste bu noktada filmimize guzel bir malzeme olmus.

Gelelim filme... 

Ana kahramanlarimizdan Saajan, hat safhada sıkıcı bir memur. Karısını yllar once kaybetmis. Evden ise, isten eve bir hayat dongusu var. Ona yemek yapacak bir esi olmadıgı icin de gunluk yemek hizmeti veren bir lokanta ile anlamıs. Yani, dabbawalla onun yemegini bir lokantadan alip geliyor her oglen.

Ila ise, kucuk bir kız cocugu olan genc ve mutsuz bir anne. Esiyle arası pek iyi degil. Bu durumu duzeltmek icin turlu yollar deniyor ama nafile. O da ust kat komsusunun [film boyu hic gormedigimiz, yalnızca mutfak penceresinden sesini duydugumuz teyze] tavsiyesine uyup, "erkegin kalbine giden yol midesinden gecer" prensibiyle, itina ile yemekler yapip esinin sefertasını doldurmaya ve ufak notlar ilistirmeye baslıyor.

Gelin gorun ki; istisnai bir hata sonucu sefertasları karısıyor ve Ila'nın yaptıgı yemekler Saajan'a ulasmaya baslıyor. Ve dolayısıyla kagıda yazdıgı mesajlar da... Boylelikle aralarında hos bir sohbet baslıyor. Mistik ve bir o kadar duygusal...

Soz konusu bir Hint filmi ise; boylesi bir dramın icine gulduru serpistirmeden olur mu?! Iste bu noktada karsımıza Saajan'ın is arkadası Shaikh cıkıyor. Lakayt tavırları ve trende Saajan'a anlattıkları aklıma geldikce hala guluyorum :) Aslında cok zor sartlarda hayatını surduren bu adamın pozitif enerjisine hayran olmamak elde degil. [bkz. Hint filmlerinin en begendigim ozelligi --> pozitif enerji]

Demek ki; hic ummadıgımız anlarda ve hic ummadıgımız sekillerde hayatımızı degistirecek kisiler karsımıza cıkabilir. Muhim olan, farkına varabilmek ;)

Insanı guzel dusuncelere sevkeden ince bir film. Tavsiye ederim...