Noktayı koymak ne kadar zor olsa da, tamamlanmış cümleler eksik kalmışlara göre daha az acı verir.Dedemin İnsanları'nda geçer bu söz.
Aslında amacım, Beş Kardeş'i yazmak.
Beş Kardeş'in noktasını. En azından bir nokta koyabilmiş olmasını...
Değil bir yönetmene, herhangi birine verilebilecek en ağır ceza, nokta koymasına müsaade etmemektedir. Her ne kadar anlatacak daha çok sözü olmasına rağmen, Beş Kardeş dizisi 13. bölümde final yapmak durumunda kaldı. Hem de nasıl bir final!
Bu arada, Beş Kardeş'i hiç izlemiş miydiniz?
Dizi, senaryosuyla yönetimiyle Onur Ünlü'nün elinden çıkma bir yapımdı. Ve takdir edersiniz ki karakterlerin hepsi, nev-i şahıslarına münhasırdılar. Sait, Nazım, Turgut, Orhan ve Aziz. Edebiyat öğretmeni (rahmetli) bir babanın beş şairden esinlenerek verdiği isimlere ve tertemiz kalplere sahip, beş kardeş.
Yine mahalle kültürü ve yine tezatların bir araya gelişi hakimdi. Sanırım Onur Ünlü yapımlarında en sevdiğim kavramlar bu ikisi.
Mesela, imam olan Turgut da, idealist gazeteci Nazım da, at meraklısı mafya lideri Aziz de, sanatçı olma sevdalısı fakat işsiz Orhan da; hepsi o evde, beraber kahvaltı da yaptılar, sahura da kalktılar. Üstelik balıkçı abileri Sait'in şarkılı uyandırma biçimiyle. Her zaman çalan "Hangimiz Sevmedik", Ramazan'da "Sordum Sarı Çiçeğe"ye devretti hakkını. Tıpkı, beşinin koşulsuz şartsız birbirlerini kabullenişleri, yadırgamadan destek oluşları gibi.
Sait'in bir bölümde söylediği gibi; belki de "birlikte hareket etmenin yolunu unutmuşuz" güncel yaşantılarımızda. Bu yüzden, tüm zıtlıklara rağmen beraber hareket edebilen insanları seyretmek zevkli geliyor. 13 bölümde olsa bu beş güzel kardeşin hayatlarına ortak olduk. Hak etmedikleri bir son olsa da, tamamlanabilmiş bir proje her zaman saygıyı hak eder.
Her ne kadar entrikanın, aldatmanın, ihtirasların, savaşların hakim olduğu diziler prim yapsa da, biz sizin gibi insanları izlemeyi çok seviyoruz. Siz yine de kaçmaya ve kovalamaya devam edin, olur mu?
Saygılar...
Beş Kardeş - 1.Fragman
"Her ne kadar entrikanın, aldatmanın, ihtirasların, savaşların hakim olduğu diziler prim yapsa da..." Paranın tahtta oturduğu bir sistemde hiçbir yapımcı ve yönetmen de direnemiyor haliyle. Ama istense yapılabilir. Bir oyuncuya haftada 120 bin lira ödeneceğiyle ilgili haber yapılabiliyorsa bu sektörde birtakım "farklı" duruşlar da sergilenebilir. Mutlu günler :)
ReplyDeleteMaalesef düzen böyle. Çok haklısınız.
DeleteBu saçma reyting oyunları yüzünden, piyasada kaliteli türk yapımı kalmıyor. Sonra da neden internetten yabancı dizi izliyormuşuz?!
iyi pazarlar :) -her ne kadar sonuna gelsek de-
çook izlemek istiyordum ya ben başlamadan dizi bitti.
ReplyDeletebu ekipte leyla mecnundan sonra uğursuzluk oluştu gibime geliyo bakalım lanet ne zaman bozulcak.
Özel kanalda tutunamayacaklarını tahmin ediyordum da bu kadar çabuk bitmez diye umuyordum. Maalesef tahminler haklı çıktı :/ Bölümler kaldırılmadan internetten izle. Ben acayip keyif alıyordum.
DeleteLeyla ile Mecnundan sonra pek dizi izleyemez oldum. Beş Kardeşi izleyemedim hatta son bölümüne denk geldim, o iş kurup batırma olayı süperdi ama çok mesaj kaygılı bir son olduğu için beğenmedim :))
ReplyDeleteNe işler, ilişkiler batırdılar 13 bölüm boyu :)
DeleteMesaj konusunda haklısın. Dizi apar topar bitirilince çok sinirlenmiş olmalılar, abartıya kaçılmıştı.
Nedense dikiş tutturamadılar gitti bir türlü. Hoş, ben de seyretmiyordum yeni dizilerini. Beş Kardeş içlerinde galiba en "olmuş"uydu ? :)
ReplyDeleteÖzel kanalların reyting baskısı olmaması lazım bu ekibe. Sizler izlemediniz diye bitti gitti zaten :)
DeleteYaaa ben telaştan dizinin tekrar yayına girdiğini bile fark edemedim.
ReplyDeleteBitti demek ha:(
Ne çok kahkahayla seyrettirmişti oysa :(
Ne çok kahkahalıydı ama göz açıp kapayıncaya kadar bitti maalesef :/
Delete