Hayatimi aydinlattigi yetmezmis gibi, artik blog cekimlerimde bana eslik etmek icin fazla mesai yapmaya basladi :) Tesekkurler!
Kelebek'in soylemek istedigi birseyler varmis hala. Duyurmak lazim, paylasmak lazim...
Kelebek'ten Alinti: Limonlu Cay Tadinda
...
Ayağa kalkıp ıslık çalıyorum. Yeniden dalganın tepesine
yükseldiğimde Sylvain ayakta, bana bakıyor.Gömleğini havaya kaldırıyor.
Oturmadan önce belki yirmi kere birbirimizi selamladık. Her dalgada gömleğimizi
salladık, garip şey, hep de aynı zamanda yükseliyoruz. Son iki dalgada, artık
açık seçik görülebilen ormanı işaret ediyor. Kıyı ile aramızda on kilometreden
az var. Dengemi yitiriyor ve kıç üstü oturuyorum çuvallara. Arkadaşımı ve
ormanı bu kadar yakınımda görünce büyük bir sevinç doluyor içime, öyle bir
heyecan ki bu, hüngür hüngür ağlıyorum. Çapak içindeki gözlerimi temizleyen
gözyaşları arasında rengarenk binlerce kristal görüyor ve aptal gibi: Sanki
kilise camları, diyorum kendi kendime. Bugün Tanrı seninle birlikte Kelebek.
Doğanın dev unsurları arasında, rüzgar, denizin uçsuz bucaksızlığı, dalgaların
yüksekliği, ormanın yemyeşil ve etkileyici kubbesi karşısında, size çevreleyenlere
oranla küçücük kalıyor ve belki, hiç aramadan, Tanrı’ya rastlıyor, ona
dokunuveriyorsunuz. Bir tek gün ışığından yoksun, diri diri gömüldüğüm iğrenç
zindanlarda geçirdiğim binlerce saat boyunca nasıl geceyi elledimse, bugün
kendisine dayanamayacak kadar güçsüz olanları yok etmek üzere doğan güneşe
dokunuyor, gerçekten Tanrı’ya değiyor, onu çevremde, içimde hissediyorum.
Kulağıma fısıldıyor hatta: “Acı çekiyorsun daha da çekeceksin ama, bu kez
senden yana olmaya karar verdim. Söz veriyorum, güçlükleri yenip galip
çıkacaksın.”
Hiç bir dinsel
eğitimden geçmemek, hristiyan dininin elif besini, İsa'nın babasının kimliğini,
Meryem Ana'nın gerçek kişiliğini, babasının dülger mi yoksa deveci mi olduğunu
bilmemek. Bütün bu cehalet tabakası, gerçekten arandığında Tanrı'ya rastlamayı
engellemiyor. Rüzgarda, güneşte, denizde, ormanda, yıldızlarda, insanoğlunun
beslenmesi için sağa sola bol bol serpiştirdiği balıklarda onu bulmak mümkün.
...
Henri Charriere, Kelebek
sh 453-454
No comments:
Post a Comment