Bu sabah, instagram'da "Böyle bir pencereye uyansam" diyerek paylaştım bu fotoğrafı. Güzel pencerelerin, kapıların hastasıyım. Bu da son favorim. Tarsus'ta Eski Evler diye anılan tarihi semtte çekmiştim. Böyle bir pencereye uyanmasak da güzel günler olsun efem.
Dün meydan okuyamadım. Hem yoldaydım, hem de kafam ailemde bir sağlık sorununa takılıydı. Bugün çok şükür, olumlu haber aldık. Bunu da sarmaşıklı pencere ile taçlandırıyorum :) [En sona da bir şarkı pek tabi.]
2. Gün: Hayalinizdeki meslek nedir?
Çok hayal kuranın çok mesleği olur. Çocukken, bir dönem gazeteci olmak isterdim. Lisede sayısalın derinliklerine indikçe, Genetik Mühendisliğine gönül vermiştim. Tüm sınıfa hikaye anlatır gibi genetik anlatmışlığım vardı. Mezun olurken okul gömleklerimize hatıra yazdırmıştık birbirimize. Bazıları, "genetiği senden öğrenmiştik" yazmışlar. Sonra Genetik okursam Türkiye'de işsiz kalacağım sonucuna varıp, başka bir mühendislik dalını okudum. Çalışırken, yine rahat duramadım. Her şey iyi, hoş görünse de fotoğrafa, reklama, sinemaya olan ilgimi yabana atamadım. Halen de Görsel İletişim Tasarımı okuyorum. Yani, benim meslek hayallerim hala güncelliğini koruyor. Bakalım nereye gidecek... Hayalimdeki son mesleği de açıklayıp bu bahsi kapatayım. Spor salonu işletmeciliği ve fitness/zumba antrenörlüğü. Bunu da emeklilik mesleğim olarak buraya yazmış olayım.
3. Gün: Öğrenmek istediğiniz yetenek?
Öğrenmek istediğim çok şey vardı/hala da var. Bu uğurda kurs kurs gezmiştim bir zamanlar. Fakat bir tanesinin hakkını veremedim: müzik yapmak. 5-6 yıl olmuştur. Bir gün "ben neden müzik yapamıyorum" dedim. O zaman bir kursa başlamalıydım. Gönlümde yatan birinci enstrüman çello idi. Çokça Apocalyptica dinlemenin de etkisi. Araştırıp, düşünüp taşınınca yaylı çalgılara çok erken yaşta başlamak gerçeğiyle karşılaştım. [Bence bir çok enstrüman için geçerli.] Bu yüzden ikinci seçimim Perküsyon kursuna yazıldım. Ama davuldur darbukadır, bir şekilde çalınır demeyin. İlk dersten ellerim haşlandı. Fakat müthiş keyifli! Her enstrümanın kendine özgü bir adabı var. Hepsini çalmak ayrı bir ustalık gerektiriyor. Başarabilenlere saygım sonsuzdur. Sonuç olarak, çok istememe rağmen işim dolayısıyla kursa devam edemedim.
Engin Hoca'nın atölyesinden:
Resim çok harika <3
ReplyDelete"meslek hayallerim hala güncelliğini koruyor" Aynı ben :) Vurmalı çalgılar zor ya, ben de aslında bazen davula otursam mı diyorum fakat sonra gözüm yemiyor açıkçası. Yine de pes etmemek lazım :)
Ooo sana davul güzel yakışır Zihin. Bence denemelisin komşum. Gerçi piyanoya otursan, o da asil durur hoş durur :)
DeleteYetenek seçimimiz konusunda çok benziyoruz. Ben de müzik alanında yetenekli olmak isterdim ama dinleyici kalabildim işte...
ReplyDeleteBelki de şansınızı denemelisiniz. Ama iyi bir dinleyici olmak da güzeldir ;) Sevgiler
Deleteyaa devam etmelisinn geç erken deme varsa ilgin ve kursun ( her yerde olmuyor olsa bile verimli olmuyor ) devam et
ReplyDeletezumba 'Yı emekli mesleği olmak için fazla hareketli değil mi :P
Hayallerim biraz absürd olabilir ama olsun :)
DeleteBakalım Maricim, bu dönem biraz sıkışığım, belki ilerdeee...