Haftasonu La La Land’i (Aşıklar Şehri) izledim ya da dinledim desem, daha mı doğru olurdu? ;)
“Altın Küre (Oscar) ödüllerine damgayı vuran film” olarak çokça anılsa da, Ryan Gosling’in yer alması benim için birincil izlenme sebebiydi. Bu adamda değişik bir enerji var. Şimdiye kadar hangi rolde oynarsa oynasın, her filminde hayranlığım bir miktar daha artmış, mutlu olmuşumdur. Keza, La la land da öyle. Kafamda hala güzel melodiler, dans ederken çıkardıkları tık tık topuk sesleri ve yüzümde anlamsız bir gülümseme ile dolaşıyorum.
Bu yazının asıl amacı filmi tanıtmak ya da Gosling’i övmek olmayacak. (Zaten yeterince övmüş olabilirim :) Eminim, her yerde çok fazla özet bilgi mevcuttur. Benim özellikle konuşmak istediğim; filmin sonlarına doğru bir kısım vardı. [Spoiler vermeden anlatmaya çalışacağım.] Ana karakterlerin hayatlarında vermiş oldukları bazı kararlar var ve bu kararlar doğrultusunda ciddi değişimler gerçekleşiyor. Bu kısımda, Kelebek Etkisi misali bir noktada alınan farklı karar, zincirleme şeklinde hayatlarının geri kalanını etkiliyor.
En beğendiğim kısımlardan biri burasıydı. Sanırım film devam ederken, bir yandan da kendi hayatım özelinde empati kurdum, bu yüzden daha etkileyici geldi. Sizde de olur mu? Durup dururken, “verdiğiniz kararların aksini verseniz, hayatınız nasıl şekillenirdi”yi düşünür müsünüz? Mesela, bu sabah nerede uyanırdınız? Kime “günaydın” derdiniz, işe nasıl giderdiniz, işe mi giderdiniz yoksa tüm gün evde mi otururdunuz? O zaman neyin hayalini kurardınız, en çok neyi arzulardınız? Daha mı fazla mutlu olurdunuz ya da çevrenizdekileri mi mutlu ederdiniz? Sorular çok fazla, cevaplar hep boş. Belki de fazla düşünmemek lazım. Seçtiğimiz yol, hangi yol olursa olsun; orda ilerlemek lazım durmadan, geriye bakmadan.
Özetle, pek tatlı film, müzikal. Mükemmel kurgu beklemeyin. Güzel müzikler eşliğinde kafanızı dinlendirmek, kendinizi dinlemek, “vazgeçmeme”nin nasıl büyük faydaları olduğunu görmek, bir de pembeli-lilalı-morlu mükemmel gün batımlarını izlemek ve tabi Gosling için gidin. 💕
Bu gün batımı da benden olsun.
Şu “vazgeçmeme” konusu. Öyle mühim ki… Ne diyordu şarkıda:
Hayat denen bu sahneden bir rol seçip ilerle
Beğenmezsen bi yerde darılmak yok devam et
Kader benim diyorsan değiştir istiyorsan
Oturmuş bekliyorsan acınmak yok gocunmak yok
Alınmak yok devam et
Kendin oldun zengin oldun
Sen kim oldun bu oyunda
Bencil oldun anladın durumu
Yalnızlık sonunda