Kan ter icinde firladi yataktan. Bir hisimla saatini aldi eline, 8:45! Bir yandan hazirlanmaya calisiyor, bir yandan da icten ice kiziyordu kendine. Gunlerdir hayalini kurdugu seyahate kalkan tren 9:15'teydi ve nasil uyuyakalabilmisti? 5 bilemedin 10 dakika sonra caddeye atmisti kendini. Gordugu ilk arac ne olursa olsun durduracak ve istasyona goturmesini rica edecekti. Cok gecmeden sari bir taksi belirdi ufukta, eli havada taksiye dogru kosmaya basladi. Derhal istasyona surmesini soyledi, zaten delikanlinin halinden afallamis taksiciye. Bir yandan kolundaki saate bakip duruyor, bir yandan da "sabah trafigi" olarak tabir edilen bu kaosa lanetler okuyordu.