Bugün 29 Ocak.
Kutlama maksatlı bir de çekiliş düzenlediğim üzere; bugün blogumun
2. yıl dönümü.
Ben ki; 3 senedir kendi doğum gününü bile kutlamayan insan,
nedense blog için hevesliyim :)
Kutlu olsun, hep mutluluk olsun!
Çoktandır yazmayı düşündüğüm, fırsat bulamadığım bazı şeyler
vardı. Bugüne özel, içimde kalan taşları toprakları da buraya serpiştirmiş
olayım :)
Buyrunuz...
***
Eylül’ün son günleri. Serin bir akşam karanlığı çökmek
üzere. Kulağımda bu şarkı, bir bankta oturmuş dinliyorum. Kaç defa bitiyor, kaç
defa yeniden başlatıyorum; hatırlamıyorum.
“Please, please,
please let me, let me, let me, let me get what i want this time” kısmına gelince, ben de
içimden tekrarlıyorum.
Sonra saatime bakıyorum: “Birazdan ders başlar. En iyisi
kalkayım.”
***
Bu sahneyi özellikle bir yerlere not düşmek istedim.
Üzerinden ne kadar vakit geçerse geçsin aklımda kalmasını
dilediğim için, son 2,5 yılımın ödülü mahiyetinde olduğu için.
Dolanıp durduğum labirentlerin içinde koştururken defalarca
yolumu kaybettiğim, yanıldığım, düştüğüm, tekrar kalktığım, usanmadan yolumu
bulmaya devam ettiğim 2,5 yıl.
Ama sonrası... Sonrası güzel, çok şükür.
Şimdi bu kızı okul bahçesinde bırakalım bir süreliğine,
şarkısını defalarca dinlemeye devam etsin. Biraz geçmişe gidelim.
***
“Ben bu sene aklımdan, gönlümden geçenleri bir bir uygulayacağım
[inşallah]” dedim; kim bilir hangi sıkıntılı günde ve çıktım yola.
Önce okula dönmek lazım! [Hiç ayrılmış mıydım ki; zihnen?]
Hatta sadece dönmeyelim. Gerçekten gönlümüzden geçen bölüme
başvuralım: “Görsel İletişim Tasarımı”.
Ne ara keşfettim bu bölümü, nasıl karar verdim bana uygun
olduğuna... Burası muallaktır hala.
Neyse bir şekilde karar verdik. Sıra geldi, ALES’tir YDS’dir...
bunları halletmeye. Girdik geçtik, tamam.
Şimdi gelsin; okulları araştırmak, başvurmak, belge
toplamak, mülakatlara [hatta sınavlara] girmek.
Kendini savunmak, jürileri ikna etmek; mühendislik yaparken neden bu bölümü istediğine.
Falan filan...
Sonrasında "başlamak"!
En önemli kısmı da bu değil mi: Başlamış Olmak?
***
Bu bahsettiğim, içimden geçenlerin sadece okul kısmını [ve şimdilik, en somut bölümünü] işaret ediyor. Soyut olanlar, bana kalsın :)
Özetle; doğru, hayırlı şeyleri gerçekten isteyince bir şekilde oluyormuş. Tıpkı Bahreyn'deki MSC yazımda bahsettiğim gibi, "Birşeyi gerçekten çok istediğin zaman, tüm kainat bu arzunu gerçekleştirmen için çaba sarfeder"miş.
Bunları yaşamama vesile olan [ama iyi, ama kötü anlamda] ve de yanımda olan herkese selam olsun.