Thursday, November 28, 2013

Sen Aydinlatirsin Geceyi

"Insan endiseden yaratilmistir."



"Atesle yaklasmayiniz" gibi uyari slogani ile baslayan bir Onur Unlu filmi.

Daha once surada yazdigim gibi bekledim de bekledim. Ve sonunda izleyebildik, Baska Sinema araciligiyla yayinlanan ozel-kısıtlı gosterimlerden birinde. Bu kadar beklenmesinin hakkini veren bir yapim. Onur Unlu ve Eflatun Film urunlerine alisik bunyelerin zevkine, fikrine, zikrine hitap eden turden... 

Kurgu kime ait ola ki?

Senaryonun Onur Unlu'nun kaleminden ciktigini ispatlar nitelikte bir hikayesi ve kurgusu var. Alabildigine absurd, derin, dusundurucu, detayli ve sloganda zikredildigi gibi "endiseli" bir film. Hikaye, Manisa-Akhisar'da [Unlu'nun memleketidir, ayni zamanda] geciyor. Fakat ufak bazi farklar esliginde :) Mesela, kasabada 2 gunes, 2 ay mevcut. Kasaba halki nev-i sahislarina munhasir bir takim ozelliklere sahip. Duvarlardan gecebilmek, duvarlarin ardini gorebilmek, ellerini bir araya getirdiginde zamani durdurabilmek, nesnelerin yerini degistirebilmek-yon verebilmek, elini tabanca gibi kullanabilmek, bir turlu olememek...vs. gibi. Akillisi, delisi, gorunmezi, devi bol olan bir kasabanin yasantisinin da pek normal olmasi beklenmez, oyle degil mi? Normal (!) izleyicilere anormal gelebilecek bu atmosferde, hayat bir sekilde devam ediyor. Halk isinde gucunde... Diger insanlarinkine benzer kaygilar, sevincler, heyecanlar, tutkular, uzuntuler esliginde bir yol tutturmus gidiyorlar.

Aile Filmi

Boyle bir filmin oyunculari kimler ola ki? Diger Eflatun film yapimlarinin cogunda oldugu gibi, roller aile icinde paylasilmis, pek de hos olmus. Ozellikle benim gibi Leyla ile Mecnun ve Subat hayrani biri icin... Adeta eski dostlarimla hasret gidermis gibi oldum filmi izlerken. Aslinda boylesi bir tercih riskli olmali. Zira herkesin "Mecnun" olarak bildigi, sevdigi Ali Atay oldukca sorunlu, psikopat bir karakter olarak basroldeyken, ayni sekilde daha evvel "Ismail Abi" gibi iyilik timsali bir karakteri canlandiran Serkan Keskin de filmin en kotu, sahtekar patron kisisi olarak karsimiza cikti. Bu iki karakter uzerinden geneli yorumlayacak olursak; hepsi bireysel olarak cok yetenekli birer oyuncu olduklarini ve ayni zamanda hep beraber cok saglam bir aile kadrosu olusturduklarini ispatladilar. 

Bu ailenin fanı olunca diger oyunculari [Demet Evgar, Ercan Kesal, Ezgi Mola, Derya Alabora, hele ki Aysenil Samlioglu :)] arka plana atmis olmayayim. Burdan selam gondereyim bari, gucenme darilma olmasin :)

Biri "metafor" mu dedi?

Onur Unlu'ye ait pek cok yapim izlemisimdir. Hepsinin ortak ozelligi absurdluk ve metaforlar olmustur. Bu filmde de pek cok metafora rastladik. Cemal'in doktorunun kan aglamasi, nerdeyse 20 yildir hic degismeyen, sirdas ilkokul ogretmeninin gorunmez olusu, Cemal ile Defne beraber gezmeye ciktiklarinda baslarina taslarin yagmasi, zaman zaman dunyanin tersine donmesi...vs. Ve ayrica filmin siyah-beyaz olusu :)

Ana tema gibisinden...

Tahmin edilecegi uzere, diger Unlu yapimlarinda oldugu gibi "armut pis agzima dus" cinsinden yalin dersler cikarmak mumkun degil. Bu noktada karar yine izleyicilerin yorumuna birakilmis. Benim ozellikle hosuma giden bir durum. Zaten hayat da oyle degil mi? Ayni olayi 100 farkli kisi yasasa, 300 farkli yorum cikar ortaya. Cesitlilik dedikleri de bu olsa gerek. Uzun lafin kisasi, filmin sonunda "ben ne anladim simdi" diye sordugumda kendi kendime, en basa dondum. Meslegi, yasi, egitimi, maddi durumu ne olursa olsun; "insan endiseden yaratilmistir."

Duvara Yazilasi

Twitter, facebook gibi aglar bu kadar yayginlasmisken; hala begendigi laflari post-it'lere yazip evin duvarlarina yapistirmaktan zevk alanlardansaniz [bkz. mesela ben :)] bu sozu bir yerlere yazmalisiniz. Bence filmin en vurucu repliklerinden biri, Serkan Keskin'in agzindan o meshur Dundar-Cemal diyalogunda gecen: "Eninde sonunda ölecek olan birisinin, bu dünyanın derdini çözmesine imkan yok."

Kapanisi fragman ile yapalim. Gunun birinde, sindire sindire izleyebilmeniz temennisiyle...


No comments:

Post a Comment