Saturday, May 31, 2014

Mayıs Kuruntuları

ön not:
Nergis Serisi -1: Bir Nisan Hikayesi: Ağrı
Nergis Serisi -2: Mayıs Kuruntuları
Nergis Serisi -3: Azad
Nergis Serisi -4: Keskin Sirke

***

Mayis ne ilginc bir ay degil mi? Biraz sıkıntılı, hatta kuruntulu... 
Ya da aslinda tum aylar normal de insanlar mi ilginc?
Kis bitti bitiyor derken, nazli nazli aramiza katilan bahar da bayragi yaza teslim etmeye meyil etmis. Hal boyle olunca, mevsimler arasi birtakim al gülüm-ver gülüm anlaşmalari yapilmaya calisiliyor. Durumlar biraz limoni yani. 

Ee limoni olmasin da ne olsun?! Insan gibi tekil bir varlik bile bir "hal"den bir "hal"e gecerken, ne kadar zorlaniyor, kivraniyor, aci cekiyor. Akli bir yerde, gonlu bir yerde kalabiliyor. Gecis sirasinda kayiplar, bozulmalar yasanabiliyor. Falan filan... Ki; mevsim gecisleri insani bir "hal gecisi" ile kiyaslanamayacak kadar kapsamli, etkili. Hal boyle olunca; su siralar yasanabilecek olasi sıkıntıları, kuruntuları da cok gormemek lazim. 




Mayis'in gelisi Nisan'dan belli olurmus. Nisan Agrisi Nergis'in midesini kasip kavuradursun, hemen bir alt katta yasayan 
Basiret Hanim da rutin mesgalelerinin arasinda gunlerini gecirmekteydi. 

Basiret Hanimi tanir misiniz? 
Hani "Kuruntu Ailesi"nin yegane temsilcisi olarak, varligini gunumuze kadar surdurmeyi basarmis, nev-i sahsina munhasir halamizBasiret Hanim, Nergis'in apartmaninda yuksek giristeki dairede yalniz basina yasar yillardir. Asiri derecede evhamli olmasi ve en kaliteli film senaryolarina tas cikaracak potansiyeldeki kuruntulari ile nam salmistir mahalle icinde.

Gokyuzunde hafif bir hareketlenme mi oldu? Basiret Hanim [mahallelinin diliyle; Basiret Hala], hemen telasa kapilir. Asili camasiri varsa alelacele toplar, pencereleri sıkı sıkıya kapatir, battaniyesini dizlerine cekip camin onundeki kanepeye kurulur. Gunes varligini ispatlayana dek de istifini bozmaz. 

Hele ki carsiya, pazara yahut bir komsuya mi gidecek Basiret Hala? Bitmez tukenmez "evden cikis rituelleri", en az 1 saat oncesinden baslar. Elektrik-su saatleri, sofben, ocak, ütü, televizyon, pencereler, kapilar defalarca kontrol edilir. Yagmur ihtimaline karsin semsiye, pardesu alinir. Olasi bir rahatsizliga karsin "acil durum paketi" ve bir pet sise su cantaya yerlestirilir. Ve daha bir yigin tedbir adimlari tamamlandiktan sonra Basiret Hala, ancak disariya adim atabilir. Ki; herhangi bir sey icin vesveseye kapilip, eve geri donuslerinden hic bahsetmeyelim.

***

Nergis'in sıkıntıları, Basiret Hala'nin kuruntuları ve diger insanlarin kim bilir hangi dertleri surerken; Mayis da yerini Haziran'a devretmeye hazirlaniyordu. 

Basiret Hala cama cikmis, ciceklerinin gunluk bakimlarini yapmaktayken; basi onde, yorgun, argin isten donen Nergis'i gordu. Nergis oylesine dalmisti ki; nerdeyse burnunun dibindeki komsusunu farketmedi bile. 

-Ssss! Kiziiiim, Nergiiiis nasilsin?

Apartman kapisini acmak uzereyken, Basiret Hala'nin sesiyle ancak uyanabildi Nergis. Hemen geri donup, gulumsedi.

-Aaa merhaba Basiret Hala! Kusura bakma, dalmisim. Iyiyim, cok sagol. Sen nasilsin?

Nergis, tebessumle bu laflari etmisti etmesine de icinde kaynayan sıkıntıları hissetti Basiret Hala. Eee yilllarin tecrubesi, nasil anlamasindi?! 

-Ah kizim, bu kadar yorma kendini!? Tazecik menengic kahvesi aldim carsidan. Hadi gel de karsilikli icelim senle.

Aslinda pek de gonullu degildi Nergis. Bir an evvel kendisini eve atip, kafasindaki karisikliklarla bogusmayi planliyordu. Fakat, tabi ki Basiret Hala'nin kahve teklifini geri ceviremezdi. 

***

Basiret Hala, evhamli kuruntulu bir hanimdi ama zarari sadece kendineydi. Baskalarina karsi cok anlayisli ve guleryuzluydu. Yine en anac tavriyla Nergis'i kapida karsiladi. Cantasini, ayakkabilarini alip, iceri buyur etti. Taze kahve ve cicek kokularinin yayildigi eve adim atar atmaz huzura erdigini hissetti Nergis. Basiret Hala kahveleri pisirmeye koyulurken, O da lavaboda elini yuzunu yikayip geldi. Beraber laflamaya basladilar, gunluk mevzulardan. Kahveler hazir olunca da Basiret Hala'nin salonundaki meshur "huzur köşesi"ne gectiler. Sokaga bakan, karsilikli iki tekli koltugun oldugu, Basiret Hala'nin el emegi goz nuru yetistirdigi minik bostan manzarali "huzur köşesi"... 

Halanin dizine hafifce vurup, "Eee anlat bakalim! Haber var mi senin su delikanlidan?" demesiyle irkildi Nergis. Evet, yine dalmis gitmisti bir yerlere. Simdi ne cevap versindi?! Kafasi oyle karisikti ki... O an basini kaldirip Basiret Hala'ya bakinca, hayatta gercekten iyi insanlarin da oldugunu animsadi. Aylardir yitirmeye yuz tuttugu "iyi insanlarin oldugu" inanci, bu kadinin cehresinde belirmisti. Tarifi mumkun olmayan bir rahatlama hissetti kalbinde ve basladi tek tek anlatmaya. Bir yandan anlatip, bir yandan gozyaslarina hakim olmaya calisiyordu. Son iki senede yasadiklarini, mutluluklarini, belirsizlikleri, Serhat'in gidisini, aklini bir yerlerde birakip bedeninin geri dönüşünü, ayni ortamda olmalarina karsin dogru duzgun iki cift laf edemeyislerini, onu hala cok ozledigini... 

Bir kosu mutfaga giden Basiret Hala, elinde gul desenli iki peceteyle dondu. Birini Nergis'e uzatip, digerini kendi kullandi. Nergis kendi sıkıntılarını anlatirken, O da bir uctan gozyasi dokmeye baslamisti. Anlasilan kendi gecmisinde ufak bir yolculuga cikmisti. Gozlerini kuruladiktan sonra basladi anlatmaya. Henuz gencliginin baharindayken gonlunu kaptirdigi mahallenin kara yagiz delikanlisi Namık'ı, O'nun da Basiret Hala'ya vurulmasini, asklarinin dillere destan oldugunu, Basiret Hala'nin "kuruntu" hastaliginin o donemlerde basladigini ve bu sebepten hicbir zaman tam mutluluga erisemeyislerini, Namik'in Kibris Baris Harekati'na gonderilmesini, bilinmeyen bir sebepten geri donmeyisini, halanin yillarca umutla onu bekleyisini...

Nergis bu acikli hikayeyi dinlerken, saskinlik icinde kaldi. Demek ki herkes iyi-kotu birseyler yasiyordu bu hayatta. Kim derdi ki Basiret Hala da bir zamanlar cok sevmisti de kavusamamisti sevdigine. 

***

Ikisi de eteklerindeki taslari doktukten sonra, yuzlerine birer gulumseme yerlesti. Duvardaki saati goren Nergis, aniden ayaklandi.

-Basiret Hala, laf lafi acarken saat cok gec olmus, ben kalkayim artik. 
-Otursaydin ya kizim! Gerci sabah erken kalkiyorsun, hadi evine cik da dinlen biraz.

derken, bir yandan da ayakkabilarini uzatti Nergis'e. 

-Allah rahatlik versin Nergisim. Kapim her zaman acik, biliyorsun. Buyur gel. Gun dogmadan neler dogar, sen kafanda kurgulayip uzuldugunle kalirsin.

Bu son sozlerin kendi agzindan ciktigina inanamadi Basiret Hala. Halbuki bir zamanlar kendisi...

Nergis tekrardan tesekkurlerini dile getirip, merdivenleri cikmaya basladi.


***

Nergis'i ugurladiktan sonra okuma masasina gecti Basiret Hala. O'nun bir ozelligi de evhamli olmasindan dolayi herseyi bizzat okur, asil kaynagindan ogrenirdi. Bir baskasinin yorumuna guvenemezdi. Masa lambasini acip, yogun arastirmalar sonucunda edindigi Kuran Meal'inin sayfalarini araladi. Ve karsisina cikan ilk ayet tefsirini Nergis'e adadi.
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.[İsra suresi 36. ayet]
Kaninin cekildigini hissetti. Evet, bir kez daha ayni sey olmustu. Icinden Nergis'i gecirmisti. Kafasi karisik, sıkıntılarla dolu Nergis'i... Ve karsisina bu ayet cikmisti. 

Onun kafasindaki kuruntulardan kurtulmasini ne kadar da cok istiyordu! Gereksiz kurgular yuzunden onun da kendisi gibi hatalar yapmasina engel olmaliydi. Bu sirada Nergis'in isiginin karsi apartmana yansidigini farketti. Demek ki henuz uyumamisti. Hemen bu ayet tefsrini ufak bir not kagidina yazip, tatli tabaginin kenarina ilistirdi ve Nergis'in kapisina dayandi.

***

Kapinin durbununden Basiret Hala'yi goren Nergis sasirdi. Heralde birseyimi asagida unutmus olmaliyim dusuncesiyle kapinin kilidini acti.

-Buyur hala.
-Seyy kizim, dalginlik iste! Sana ayva tatlisi ikram etmeyi unutmusum. Yarin yersin artik, cayin yaninda.
-Ah halacigim! Ne zahmet ettin!

Tekrar tesekkurlerini sunup, kapiyi kitledikten sonra mutfaga yoneldi Nergis. Isigi acmasiyla beraber notu farketti. 
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.[İsra suresi 36. ayet]
Tabi yaa! Ne kadar da dogru, diye icinden gecirirken gokgurultusuyle irkildi. Pencereye kosunca bardaktan bosanircasina yagan yagmuru gordu. Yureginin genisledigini hissetti. Sanki, tum sıkıntıları yagmur sularina karisip kayboluyormus gibiydi. Sadece kendi sıkıntılarının degil; tum Mayis sıkıntılarının, kuruntularının...

***

Ertesi sabah apartman kapisini acmasiyla beraber mis gibi toprak kokusunu icine cekti Nergis. Dunki yagmurun etkisi hala hissediliyordu. O anda pencereden el sallayan Basiret Hala'yi farketti. Her zamanki gibi erkenden kalkmis ciceklerini suluyordu. 

-Gunaydin halacim, ne guzel bir gun degil mi?

dedi gulumseyerek. Bu sozle beraber Basiret Hala'nin yuregine su serpildi. Butun gece Nergis'in durumunu dusunmekten dogru duzgun uyuyamamisti.

-Cok sukur kizim. Mayis bitmeden guzel bir yagmur gorebildik. Hadi islerinde kolayliklar.

diyerek iceri gecti. Bir yandan fokurdayan caydanligin altini kisarken, diger yandan radyonun sesini acti. Ne cok severdi bu sarkiyi. Daha sonra da aliskanligi oldugu uzere, takvimden bir sayfa kopardi.

Bugun gunlerden 1 Hazirandi. Basiret Hala'nin radyosundan cikan muzik sesleri, servise yetismeye calisan Nergis'in kulagi dahil tum sokaga yayilmisti.

Sezen Aksu-Gülümse

***


Gülümse hadi gülümse bulutlar gitsin
Yoksa ben nasıl yenilenirim hadi gülümse
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir akdeniz olur gülümse



***

dipnot: Gorsel, Nuri Bilge Ceylan'in Mayıs Sıkıntısı filminden alintidir. 
Babasi Mehmet Emin Ceylan, Allah rahmet eylesin. 

Mayis bitmeden Mayıs Sıkıntısı'ni da izlemek lazimdi ;)

No comments:

Post a Comment