Tatli Ruyalar

Alper Caniguz, Afili Filintalar'in baslik fotografinda [tabi bir suredir o efsanevi fotograf yok :( ] gozume carpan, Ruhi Mucerret'in arka kapagina yazdigi yazi ile de iyice dikkatimi cezbeden bir yazardi. Caniguz ile 2000 yilinda yayinlanan ilk romani Tatli Ruyalar'i okuyarak tanismis oldum.

Afili Filintalar'dan olmasi sebebiyle on yargim, absurd bir kitap olacagiydi. Nitekim yanilmamisim :) Zaten kitap kapaginda da belirtildigi gibi "PSIKO ABSURD ROMANTIK KOMEDI" turunden bir eser. "O da nasil olurmus ki?!" demeyin, okuyunca bu tanimin hakkini fazlasiyla verdigini anlayacaksiniz.

Yazarimiz, hali hazirda Bogazici-Psikoloji mezunu oldugundan; kitapta booool bol psikoloji ruzgarlari esiyor. Ve ayrica belirtmeliyim ki; kitabin kapak tasarimindan tutun da konusu, kurgusu, akisi saglam bir zekanin urunu. 

Hadi Sayfalari Cevirelim mi?

Kitap genel anlamda, birbirine paralel 2 bolumden, 2 hayattan olusuyor.

Ilk bolum bir gazete ilani ile basliyor.

“Hayatımı satıyorum! 25 yaşında, iyi eğitimli, iki yabancı dil bilen sağlıklı genç, geri kalanını temin edebilmek amacıyla hayatının bir bölümünü satıyor. İlgilenenler aşağıdaki telefon numarasına başvurarak randevu alabilirler.”

Kahvaltisini ederken bu ilana rastlayan Hector Berlioz [annesi Turk, babasi Fransiz bir karakter], sahsi islerinde (!) kullanmak uzere, tam da boyle bir adama ihtiyac duydugunu kaniksar ve hemen ilandaki telefonu arayarak bir randevu talep eder. Ve boylelikle Hamit [Abdulhamit], Hector'un hayatina girmis olur, ceteli mafyali turlu maceralara dogru yol alirlar. Romanin "absurd" ve "komedi" bacagi burda alevlenmeye baslar.

Diger tarafta ise Sevket Hakan Tuncel isimli bir karakterimiz var. SHT, ilginc bir dertten muzdariptir. Her gece uykuya dalar dalmaz, siradan ruyalar gormeyip tanimadigi birinin hayatina burunur. Yani gunduz ayri, gece yari olmak uzere 2 farkli hayati surdurmektedir. Ve bu durum canini hayli sıkmakta, bunyesini yormaktadir. Yaptigi arastirmalarla derdine derman bulamayinca, Profesor Olcayto Fisek'e danismaya karar verir. Iste romanin "psiko" agirlikli kisimlari, bu bolumde yogunlasmistir. Bir yandan Profesor Fisek'in master ogrencilerinin dersteki munazaralarina, tartismalarina ortak oluyoruz. [Bu kisimlar, hem psiko hem komedi agirlikli :)] Bir yandan da SHT ile profesorun, kendilerine has yontemlerle SHT'nin ruyalarini analiz etmelerine sahit oluyoruz. 

Bu sekilde ic ice gecmis iki absurd bolum icersinde "romantik" kavrami nerede, diyebilirsiniz :) Bu duygu da es gecilmemis. Kitabin sonlarina geldiginiz vakit, bu tas da yerine oturuyor ve "PSIKO ABSURD ROMANTIK KOMEDI" layigiyla tamamlaniyor.

***

Rutine baglanmis seylerden sıkıldıysaniz ve farkli bir yazar-siradisi bir kitap ile tanismak istiyorsaniz, Tatli Ruyalar guzel bir secenek olabilir. Ozellikle de saglam bir zeka ile bulanmis hayal gucune onem veriyorsaniz ve absurdluk merakiniz varsa, begenirsiniz kesin ;)


Afiyet olsun!


***

dipnot gibisinden: 
Ruya gercekten de onemli bir kavram, es gecilmemeli. Tipki Sevket Hakan Tuncel'in basina geldigi gibi kaybedildigi vakit degeri anlasiliyor. Her ne kadar cogunlugunu bilincaltimizin bize sundugu hediyeler olustursa da uyandiktan tekrar uyuyana kadar gecirdigimiz zaman dilimini, gunluk islerimizi, verecegimiz kararlari, atacagimiz adimlari direk etkiledigini dusunmekteyim. En tatli ruyalar sizlerin olsun ;)

***

Tatli Ruyalar - Alintilar sayfasi icin buyrunuz.