Tuesday, May 7, 2013

Notre Dame'in Kamburu


Paris'e gitmeden evvel ilham bulma amacli basladigim, 1831'de yayinlanan Victor Hugo eseri.

Icerigini arastirmadan almistim ama bekledigim ilhami fazlasiyla karsiladi, diyebilirim. Cunku; 15. yuzyil Fransa'sinda gecen romanda, Hugo okura adeta panoramik Paris turu attiriyor. Oyle ki; dondukten sonra kitabin kalanini okurken, kendimi bir muddet daha Paris'te hissetmeme sebep oldu. 


Roman 6 Ocak 1482 gunu, Krallar Gunu ve Deliler Bayrami kutlamalariyla basliyor. 
Ilk sayfadan itibaren tarihsel bir anlatim ve kuvvetli tasvirler hakim. Olaylari birebir yasadigimiz, mekanlar arasinda gezindigimiz, sasirdigimiz, sevindigimiz, sinirlendigimiz...

Hugo, sehir turu arasinda Paris mimarisine iliskin detayli bir kisim da ayirmis kitapta. O donemde mimarinin yukselise gecme sebebi olarak; yazi-resim gibi sanat eserlerinin tahribatina karsin yapilacak mimari eserlerin daha kalici olacagi gosterilmis. Bu sayede duygu ve dusuncelerini gelecek nesillere aktarma sanslarinin artacagi dusunulmus.

Gelelim romanin aşk icerigine...
Acikcasi, pek cok bakimdan "Yesilcam Turk filmi" havasi hissediliyor :)

Icice gecmis 3 farkli ask hikayesi mevcut. 3'u de birbirinden amansiz!







Esmeralda, 
guzel cingene kizi, tum asklarin ortak noktasi...







Quasimodo-Esmeralda:


Meshur kamburumuzun romanin esas kizi Esmeralda'ya duydugu ask; hic suphesiz en saf, en samimi, en emektar olani. 

Quasimodo; Deliler Papasi secilecek kadar cirkin, insanlarin yuzune bakmaktan bile huylandigi, yaratik olarak nitelendirilen zangoc. 

Gel gor ki; sagir, tek gozlu kamburumuz Esmeralda ugruna bir kahramana donusuyor.




Claude Frollo-Esmeralda:


Claude Frollo, kendini dine, arastirmaya, simyaya adamis sert mizacli rahip. 

Ayni zamanda Quasimodo'nun manevi babasi. Esmeralda'yi sevene kadar vari, yogu, herseyi.

Kader iste, ikisi de ayni kiza asik...

Esmeralda'yi gorene degin tum insani duygularini, tutkularini icinde saklamayi tercih ediyordu. Ancak, ask bunyesine girdikten sonra bambaska bir insan oluverdi.




Esmeralda-Phoebus:



Yakisikli, bencil ve budala subay...

Romandaki cogu erkek karakter gibi Esmeralda'dan hoslanir. Nisanlisi Fleur-de-lys'i hice sayarak hem de... Onu terkedip Esmeralda'yi kendisine asik eden, isler sarpa sarinca bir muddet uzaklasan, ortalik yatisinca hicbir sey olmamis gibi nisanlisina geri donen karaktersiz karakter.

Phoebus tum bunlari yaparken, Esmeralda sadece O'nu sevmekle mesguldu. 
Hic de sasirmadik, degil mi? :)

***

Hal boyle olunca, sormadan edemiyor insan: "Gercek kambur kim acaba?"
Disaridan kambur gorunup incecik ruha sahip olanlar mi... 
Yoksa mevki, san, sohret, endam sahibi olup da karaktersizlik konusunda birbiriyle yarisanlar mi...


"Demek ki yuzyillar degisse de, kisiler ulkeler degisse de... Bazi seyler hep ayni."
Tum roman boyu icimden bu cumleyi tekrarladim, durdum. Tipki, asilmaya giderken de dahil olmak uzere Esmeralda'nin Phoebus'un ismini tekrarlamasi gibi...


Kitaptan Alintilar:




1. Fotograf: Arzu Fatma Dogan
Cengelkoy-Cinaralti Kahvesi
26 Mart 2013

Diger gorseller alintidir.

No comments:

Post a Comment